22 Kasım 2011 Salı

Marsel Yine Zopp'a Karşı

Birkaç hafta önce Stockholm Open'da Estonyalı Jürgen Zopp'tan sadece 3 oyun alabilen Marsel, bu hafta kendisi adına sezonun son turnuvasında Helsinki'de. Rakibi ise yine Zopp!

Maç bu akşam oynanacak ve maalesef canlı yayın yok. Canlı skorboard'u ATPWorldTour.com'da Challenger Tour sekmesinde bulabilirsiniz ama. Marsel burada oynayacağı final neticesinde Avustralya Açık'ta ana tabloyu girmeyi hemen hemen garantileyecek ama son form durumu pek ümit vermiyor, bunu da söylemek lazım.

16 Ekim 2011 Pazar

Marsel'den Ağır Mağlubiyet

Söylenecek bir şey yok, skor ortada... Haftaya St. Petersburg... (büyük ihtimalle elemelerden başlayacağız)

15 Ekim 2011 Cumartesi

Marsel Stockholm Elemelerinde

Kurası burada.

İlk 2 turda kolay rakipler var. Önce Zopp, sonra Helivaara-Peya galibi. Bölümündeki seribaşı ise Falla.

Haydi Marsel!

10 Ekim 2011 Pazartesi

Marsel Shanghai'da Kayıp

Marsel elemelerde 6 oyun kaybederek çıktığı Shanghai ana tablosunda, bugün ilk tur maçında Bulgar raket Grigor Dimitrov ile karşı karşıya geldi. İlk seti 2 kez servis kırarak 6-2 ile alan Marsel, ikinci setin de ilk oyununda servis kırma puanı buldu. Bunu değerlendiremeyen Marsel daha sonra kötü bir set çıkartarak 6-1 ile kaybetti bu seti. Son sete de servis kırdırarak başlayan Marsel, servisi geri kırarak durumu 1-1'e getirdi ama arkasından tekrar servisini kırdırdı. 5-4'e kadar iki oyuncu da servisine rahatça tutunurken bu oyunda 15-30'u bulan Marsel bizi umutlandırdı ama üst üste ilk servisler bulan Dimitrov oyunu bitirerek, maçı 2-6/6-1/6-4'lük skorla kazanmayı başardı.

Marsel kazanması halinde ilk 100'e geri dönecekti. Bir sonraki haftaya pas geçecek Marsel'in sıradaki turnuvası St. Petersburg ya da Viyana olacak. Marsel'in bu sene 3 turnuva daha oynamasını bekliyoruz ve toplam koruyacağı puan sadece 12. Özellikle senenin sonundaki Paris Masters'ta ana tablo yapıp, 2. tura da çıkması halinde muhtemelen yılı ilk 100'de bitirecek ve Avustralya Açık için direkt ana tablo şansı yakalayacak. Burada kazansa şimdiden aradan çıkartacaktık onu ama kısfmet...

8 Ekim 2011 Cumartesi

Shanghai Ana Tablosu İçin Son Maç!

Yine sessizliğimizi koruduğumuz bir turnuva başlangıcında Marsel Matosevic'i 63-60 ile geçerek Cipolla'nın rakibi oldu. Cipolla elemeleri geçme konusunda rekortmen bu yıl.

Tekler ana tablosu ise şurada. Olası rakipler Andujar, Cilic, Troicki, Roddick, Dimitrov, Robredo, Gong. Son ikisi iyidir.

Eğer Cipolla maçı kaybedilirse post atmanın uğursuzluğuna iyice inananacağım.

Haydi Marsel!

2 Ekim 2011 Pazar

Marsel Çin'de Ana Tabloda!

Marsel finalde bizleri üzdükten sonra final öncesi performansını tekrar yakalayarak Çin'de ana tabloya gitti. Şans getirsin diye İzmir turnuvasını yazmıyormuşuz ama ben bozmuşum bilmeden. Burada elemelerde yazmadık ve Çinli Feng'e karşı 61-60, Fransız Serra'ya karşı ise 76(7)-62 ile gelen galibiyetlerle Marsel Ana tabloya yürüdü.

Ana tablo kusası ise şu. Lopez ile eşleşti ilk turda Marsel. İstenmeyen bir kura ama olsun. Güvenimiz tam. Maç malesef yine yayın kortunda değil ve sabah 7:30'da başlayacak.

Haydi Marsel!

29 Eylül 2011 Perşembe

Marsel Finalde Kayıp

Üst üste 3. yıl İzmir finalinde kaybetti Marsel. Lacko karşısında ilk sette servis kırma avantajıyla öndeydi ama 5-4 gerideyken kırdırdığı servisle 6-4 verdi seti. İkinci setin başında da servis kırdırdı ve 3-0 geri düştü. Bundan sonra servisine tutunsa da servis kıramayınca 4-6/3-6 ile kaybetti maçı. Genel olarak çok gergin gözüktü ve alışık olmadığımız şekilde 3-4 defa raketini yere fırlattı. Kendisini kazanmaya çok odaklamıştı ve bunun olumlu değil, aksine olumsuz bir etkisi oldu maalesef. Yine de puanları kaybetmedik diye sevinelim. (sadece 5 puan kaybetti Marsel İzmir'den)

Cumartesi günü Çin Açık'ta ATP 500 turnuvasında eleme oynuyor Marsel. Yarın kurası çıkacak ve anında burada olacak. Geçen sene elemelerin 2. turunda kaybetmişti Raonic'e ve 10 puanla tamamlamıştı turnuvayı. Bu kez ana tabloya kalmasını, hatta orada da maç kazanmasını bekliyor ve ümit ediyoruz. Moral bozmak yok, aynen devam!

24 Eylül 2011 Cumartesi

Marsel Finalde!

Marsel İzmir Cup'ta finale yükseldi!

İlk turda genç oyuncu Muhammet Haylaz'ı 61-60, ikinci turda Kutrovski'yi 75-61, çeyrekte Grigelis'i 64-60 ile geçen Marsel yarı finalde de Cipolla'yı 63-64 geçerek finale yükseldi. Finalde rakibi Lacko-Darcis galibi olacak.

Bu sonucla Marsel geçen sene aldığı puanları korumuş oldu. Yarın alınacak galibiyet fazladan puan demek. İzmir'deki hava şartlarının Marsel'i fazla etkilememesi isebizim şansımız oldu.

Haydı Marsel!

19 Eylül 2011 Pazartesi

Marsel İzmir'de

Geçtiğimiz sene final yaptığı (2009'da da) İzmir'de bugün korta çıkıyor Marsel. İstanbul'daki şok ilk tur yenilgisinin ardından bu sefer çok daha iyi sonuç bekliyoruz. İlk maçı haftasonunda Türkiye 16 Yaş Altı Şampiyonası'nı kazanan wild-card'lı Muhammet Haylaz. Bursalı sporcu kariyerindeki ilk profesyonel seviyedeki maçına çıkacak. Marsel'in bırakacağı her oyun sürpriz olacak tabii.

Marsel 2. turda Kutrovsky-Durukan maçının galibiyle oynayacak.

15 Eylül 2011 Perşembe

Ledovskikh Maçından...

Evet... Clement çekildi ama biz yenildik... 61-36-63 :(

Gidip izledim bir de. Hava çok soğuktu maçın sonlarına doğru. Söyleyecek fazla bir şey yok, rüzgar biraz etkiledi maçı ve Marsel pek konsantre olamadı.

Sizler için kaydettiğim bir kaç videoya şuradan bakabilirsiniz...






:(

11 Eylül 2011 Pazar

Marsel Kendi Evinde!

Kurası burada!

İlk maç Clement ile. Zorlu geçecektir. Maç Salı günü oynanacak.

Yayın olur mu bilmiyoruz ama kort var? Gelmez miydiniz???

Bastır Marsel!


1 Eylül 2011 Perşembe

Marsel 13 Numaralı Kortta!

Marsel perşembe günü programında yer alıyor. Fernando Verdasco ile oynayacağı maç 13 numaralı kortun 4. ve son maçı olarak programlandı. Şanslıyız ki, o korttan maç yayını bulunuyor. Eurosport ve Eurosport 2 verir mi, şimdilik bilemiyoruz ama eğer vermezlerse bile Eurosport Player aracılığıyla ya da çeşitli sitelerden bulabileceğiniz stream'lerle maçı seyredebilirsiniz. Marsel'in kariyerinin en güzel gününü yaşamasını umuyoruz...

Video: Marsel vs. Dancevic

Dancevic retires from Stephanie Myles on Vimeo.


Video Kanadalı tenis yazarı Stephanie Myles'tan. Birkaç video daha gelebilir belki...

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Maç Raporu: Marsel vs. Dancevic

Altta Marsel'in Dancevic ile oynadığı maçın kısa bir özeti var. O özet için (İngilizce geldi tabii, biz çevirdik) ve ayrıca bir alt posttaki gönderdiği tam fotoğraflar için MensTennisForums'tan ibreak4cofee'ye teşekkürler. Yayın kortunda olmadığı için maçla ilgili gelen her bilgi güzel oluyor...

"Doğrusunu söylemek gerekirse Frank hiç de sakat gözükmüyordu, sadece Marsel tarafından domine ediliyordu. Marsel istikrarlı olarak winner ve ace üretirken Dancevic'in sürekli olarak hata yaptığı backhand tarafına toplar gönderiyordu. Dancevic'in servisi iyi değildi, çok gergin oynadı ve elemelerdeki Clement maçında gördüğüm güveni ve winner vuruşları hiç yoktu bu maçta. Groundstroke'ları genelde kısa düştü ve bu da Marsel'in puanları dikte etmesine yardımcı oldu. Atak yaptığı birkaç zamanda çok daha başarılıydı ama o atak yaptığı zamanlar pek sık değildi.

Maç sanki sadece 30 dakika sürmüş gibi geldi. İlk 2 seti izledim ve sonrasında korttan çıktım çünkü tamamen zamanımın gittiğini hissediyordum. Yani, 3. setin başındaki sağlık molasını ve maçtan çekilişini göremedim. Ama maçtan bazı bölümleri video'ya aldım ve ilk 2 set hareket etmesinde herhangi bir sıkıntı gözükmüyordu. O görüntüleri de yüklemeye çalışacağım.

Marsel'in gösterdiği performans iyiydi ama Dancevic'in oynayabileceği tenis bundan daha fazlasıydı. Bu sakatlıklar çok can sıkıcı olmaya başladı ve artık sakatlanmadan birkaç haftayı geçiremiyor gibi. Ayrıca 4 grand slam için de elemelerden ana tabloya kalıp hiçbir galibiyet alamamış olmak sinir bozucu olmalı. (Roland Garros, Wimbledon ve burada çektiği kuraların iyi olduğunu da söylemek lazım.)"

Foto: Dancevic Maçından







30 Ağustos 2011 Salı

Marsel Turladı!

Dancevic karşısında 6-3/6-2/1-0 öndeyken rakibi üst bağağındaki sorun nedeniyle maçı bıraktı. Marsel 2. turda!! Bu 70 puan demek!

Maçtan gelen kısıtlı bilgileri tweet olarak ekleriz buraya. Mesela;

Stephanie Myles
21 minutes ago

gibi tweetler güzel haberler veriyor.

Rakip henüz belli değil. Verdasco - Nieminen galibi olacak. Belli olunca ekleriz buraya.

Haydi Marsel!

26 Ağustos 2011 Cuma

Marsel İlerliyor

Yağmur nedeniyle maçların ertelendiği can sıkıcı bir günü geride bıraktık US Open'da ve Marsel ikinci turdaki rakibi Millot'u 6-2/7-5 ile geçti.

Final turunda rakibi Lukas Lacko olacak. Lacko da rahat bir şekilde final turuna geldi.

Haydi Marsel!

25 Ağustos 2011 Perşembe

Bodo'nun Marsel Yazısı!

Bu yıl Marsel İlhan, sonunda bütün profesyonel tenisçilerin keşfettiği şeyi öğrendi: Teniste iyiye gittikçe, daha da iyiye gitmeniz kademe kademe zorlaşır.

Aslında şartlara bakıldığında bu ifade çelişkili gözükebilir ama örneklemek gerekirse, besin zinciri içerisinde üste çıktıkça daha da yükselmek için yeni strateji ve taktiklerle gelmelisiniz. Bu kısmen daha başarılı oyuncuların daha çalışkan ve sorumlulukların farkında olma eğilimlerinden kaynaklanmakta. Bu oyuncular üstünlük kurabilmek için bütün taşları çevirirler ve bir şeyler bulmaya çalışırlar; ayrıca bu oyuncuların üstüne gidilebilecek zayıf yönleri de oldukça kısıtlıdır.

Çoğunuz Marsel'in iki sene önce burada bir grand slam maçı kazanan ilk Türk oyuncu olarak - Özbek kökenlere sahip olsa da - büyük bir hikaye yazdığını biliyorsunuz. 2009'daki o Amerika Açık'tan önce dünya 231 numarası olan Marsel için adeta bir kırılma anıydı o turnuva.(elemelerde 3 maç kazandıktan sonra, ilk turda da Christophe Rochus'ü son setini 7-5 kazandığı maçla geçmeyi başarmıştı) Bu hikayenin farkında olanlar sadece tenis gazetecileri değildi. O zaman dünyanın 1 numarası olan Roger Federer de soyunma odasında Marsel İlhan'ı tebrik etmiş, ona tavsiyelerde bulunmuştu. O yılki başarısıyla umutlanan Marsel, daha sonrasında kariyer hedefini 10 yıl boyunca ATP'de ilk 100'de tutunmak olarak belirlemişti.

İlhan, 2009 yılının sonunda ilk 100 hedefinden 50 basamak uzaklıktaydı; ancak motivasyonunu kaybetmedi ve 2010 yılını 90. sırada tamamlayarak bu hedefine ulaştı. (2010'da challenger şampiyonluğu ile Avustralya Açık ve Wimbledon'da ana tablo maçları kazanma başarılarını gösterdi) Sonrasında kaçınılmaz olan gerçeklikle karşı karşıya gelindi. Türkiye'deki yurttaşlarının büyük beklentisi ve korunacak puanlarla başlayan 2011'e 9 maçlık mağlubiyet serisiyle girdi Marsel.

Bu başlangıç İlhan'ın neden şu an Amerika Açık ana tablosuna direkt olarak giremediğini kısmen açıklıyor aslında. Bu hafta açıklanan sıralamada 100. basamakta bulunsa da, kayıt listesi tarihinde ilk 100'ün dışında kalan Marsel, direkt olarak ana tablo biletini alamadı. Bu nedenle de bugün elemelerin ilk maçında 4 numaralı kortta yerini aldı.

Şans eseri güzel, temiz ve kurak havanın olduğu bir başka gündü bugün Flushing Meadows'ta ve nihayet halk da bu şartlar altında şehirde yapılabilecek en güzel şeyi yakalamış gibi görünüyordu. (Ulusal Tenis Merkezi'nde Amerika Açık elemelerini bedava izlemek!) ABD Tenis Derneği Halkla İlişkiler Direktörü Chris Widmaier, bana dün 7000 seyircinin maçları izlemeye geldiğini, bugün bu sayının ikiye katlanacağını tahmin ettiğini söyledi.

Bu seyircilerden bazıları Marsel'in Polonyalı Marcin Gawron ile oynayacağı maçı dikkate alarak kortta yerlerini aldılar. İlk bakışta, Marsel sanki tıpkısının aynısı olan bir adamla oynuyor gibiydi. İki oyuncu da ince vücut yapılı ve orantılı yüz hatlarına sahip olmakla birlikte, bol tüylü gözüküyordu. Ve bu benzerliğin yarattığı karışıklığı daha da artırırcasına ikisi de benzer kıyafetler giymişti. (siyah şortun üstüne beyaz rengin dominant renk olduğu tişört) Ama Marsel'in üstünlüğü daha Gawron onu maçın dışına iten çift hatalarını yapmaya başlamadan bile belirgin olarak ortaya çıkmıştı.

Marsel ilk seti 6-2 ile aldı ve ikinci sette de servis kırarak 2-0 öne fırladı. Servis attığı ikinci setin üçüncü oyununda biraz gevşek oynadı ve kendisini 30-40 geride buldu. O an not aldım: "Bu, bir ilk 20 oyuncusunun fark edip servis kırmayı geri alarak faydalanabileceği bir hataydı. Ve sonrasında işler tamamen tersine dönmeye başlayabilirdi..." Ama Gawron kendi şehri olan Nowy Sacz dışında bir ilk 20 oyuncusu olmaktan çok uzaktaydı. Marsel, servisine tutunmayı başardı...

Marsel'in antrenörü Can Üner, Türk tenisinin asıl öncüsü. İstanbul'da doğup büyüyen Üner'i tenis kariyerini sürdürmesi için babası ateşledi ve o da kendisini önce Jefferson State Community Collage, sonrasında Universty of North Alabama'da tenis oynarken buldu.

Üner'e göre Marsel'in bu yılın başında aldığı kötü sonuçların sebebi başta stratejik öğeler olmak üzere, Marsel'in oyunu üzerinde yeni şeyler denemelerinden kaynaklıydı. Bu değişiklikler bugün Marsel'in Wimbledon gençlerde final oynamış olan Gawron'u 6-2/6-0 ile geçerken sıklıkla kullandığı file önü oyununu da kapsıyordu.

Daha sonra İlhan'a çıkışını yaptığı sahneye geri dönemenin ona ilham verip vermediğini sordum. "Bu benim için özel bir turnuva" dedi duraksayan bir İngilizce ile, "Ve buradaki koşulları seviyorum. Belki iyi sonuçlar alabilirim, bu yıl değilse de önümüzdeki yıl."

İlhan 12 ay sonrasını düşünüyor çünkü hala bu yılın başında, 0-9'luk seride öğrendiklerini işliyor. Üner'in dediği gibi "En iyi oyunculara yaklaştıklarında herkes için kendini geliştirmek daha zordur. Ve bu özellikle Marsel için geçerli çünkü ona bu basamakların bazılarını atlatacak bir gençler kariyeri olmadı. Eğer fırsatı olsaydı bu tarz sorunlarla daha önceden mücadele ederdik, ama onun için hala bir öğrenme süreci var. Günden güne. Maçtan maça."

Sezon başındaki kaybetme serisi ile ilgili İlhan, "Evet, biraz baskı hissettim. Türkiye'deki herkes beni destekliyor şimdi ve herkes ilk 100'de kalmam gerektiğini söylüyor. Ayrıca şimdiden Grand Slam'lerde ikinci turda oynamaya başladım ve bu biraz baskı yaratıyor."

Ancak Marsel Ocak ayındaki gerilemesinden sonra yumruklarla yüzü değişmiş bir boksör gibi değildi. Chennai'de kendini yeniden bulan Xavier Malisse'ye kaybetti ve Avustralya Açık ilk tur maçında Mikhail Youzhny gibi güçlü bir rakibi vardı. Her Lukas Rosol (Dubai) için bir Milos Raonic (Indian Wells) vardı. Ters ayakta yakalanan İlhan, özgüvenini kaybetti. "Kendime baktım ve ne olduğunu anlamadım" diyordu bana İlhan. "Ama o maçlardan dersler aldım."

"Tabi ki biraz baskı hissetti." diyor Üner. "Fakat aynı zamanda bazı değişiklikler yapmaya çalışıyordu ve bunlar işleri zorlaştırdı. O yüzden kendini biraz geride hissetti. Ama oyunun her alanında sıkı çalışıyoruz ve tüm araçları kullanıyoruz. Marsel oyunun her alanında iyi oynama anlamında giderek daha çok kendini geliştiriyor."

Uzak ve tenis geçmişi az olan ülkeden gelen ve turda yalnız kalan bir oyuncunun yalnızlığa kurban gitmesi, daha kötüsü daha iyi bir tenis geçmişi ve altyapısı olan ülkelerdeki oyuncuların kaynaklarına ulaşamaması yakın geçmişte görülebiliyordu. Ancak videolar ve internet gibi kaynaklar göz önünde olmayan tenisçiler ve yeni oluşan tenis fanları için çağa ayak uydurmada paha biçilemeyecek kadar önemli rol oynadılar. Ve bu yolla Üner ve İlhan Türkiye'de bir tenis kültürünü hızlıca oluşturabildiler.

Üner bana "İlhan Türkiye'de meşhur" dedi bu konuyu sorduğumda. "Yaptığı her şey haberlerde. Muhtemelen ülkenin en tanınan üç atletinden biri.".

Daha da önemlisi, İlhan'ın maddi kaygıları yok; bunu, örneğin, yol alabilmek için Challenger turnuvalarında, elemelerde çabalayan bir Kanadalı veya Alman oyuncu için söyleyemezsiniz. Üner'e göre Marsel'in bir Türk GSM şirketi olan Turkcell ile beş yıllık bir sözleşmesi var. Ve birden faaliyetleri hızlanan Türk Tenis Federasyonu, aynen hükümet gibi, İlhan ve Üner ile elele çalıştı ve onlara büyük malzeme desteği sağladı.

Şimdi ilk 100'e döndüğü için Marsel daha olumlu düşünüyor. Hatta şimdi kariyer hedefini de değiştirmiş ve bir ilk 50 oyuncusu potansiyeli olduğuna inanıyor ve önümüzdeki beş ila yedi yıl içerisinde bir gün o seçkin guruba dahil olacağına inanıyor. Yine de hala bazen Marsel'in talihi onu şaşırtıyor. Bir kaç hafta önce Montreal'de Federer onunla temasa geçti ve bir antrenman seansı ayarladı. İlhan heyecanlandı, aynen 2009 yılında Federer'in onu Arthur Ashe stadyumunun soyunma odasında aradığındaki gibi.

"Bazen hala inanması çok güç. Üç yıl önce, Federer'i sadece televizyonda izliyordum." diyor İlhan. "Şimdi onunla aynı turnuvalarda oynuyorum."

http://blogs.tennis.com/tennisworld/2011/08/tk-3.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+tennisworld-bodo+%28Peter+Bodo%27s+TennisWorld%29

Çeviren: kirpi & Russell

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Marsel Gawron Karşısında

Marsel bugün TSİ 18.00'da Amerika Açık elemelerinin ilk maçında Polonyalı Marcin Gawron ile oynayacak. Dünya 288 numarası Gawron, bu yıl Türkiye'de 1 future turnuvası kazanmayı başarmıştı. Gawron'un kariyerindeki ilk grand slam turnuvası olacak bu.

Marsel ağır favori ve rahat kazanmasını bekliyoruz. Kazandığı taktirde Vincent Millot-Zack Fleishman maçının galibiyle oynayacak. Haydi!

16 Ağustos 2011 Salı

Marsel Dimitrov'a Kaybetti

Marsel return oyunlarında oldukça etkisiz olduğu Cincinnati ilk tur maçında Bulgar genç raket Grigor Dimitrov'a 3-6/5-7 ile kaybetti. İlk sette servisini 3-2 gerideyken kırdıran Marsel, ikinci sette ise durum 5-5 iken servisini koruyamadı.

Elemelerdeki iyi performanstan sonra hayal kırıklığı oldu ama çok takılmamak lazım. Asıl hedef var şimdi önümüzde: Amerika Açık elemeleri. Marsel, eğer gerisindeki birkaç oyuncu kaybederse bu bir sonraki hafta açıklanacak sıralamada ilk 100'e kıyısından da olsa geri dönebilir. Geçen sene Amerika Açık'ta 0 çeken Marsel oradan alacağı puanlarla ilk 100'deki yerini daha da sağlamlaştırabilir. Hedef 2009 yılındaki gibi elemelerden ana tabloya gelip, orada da çok zor bir kura olmadıkça maç kazanmak olmalı. Elemelerde seribaşı olacak Marsel zaten. Elemelerin kuraları önümüzdeki pazartesi çekilecek ve maçlar da salı günü başlayacak.

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Marsel Ana Tabloda

İElemelerin ilk turunda Devvarman'i iki sette gecen Marsel, ikinci macinda Hollandali Thomas Schoorel'i 7-6 6-3'luk setlerle maglup etmeyi basardi. Ilk sette set icin servis atarken servisini kirdiran Marsel, tiebreak'te tekrar kendini toparladi ve ikinci seti 2 kez servis kirarak daha rahat bir sekilde kazanmasini bildi.

Marsel ana tablodaki ilk tur macini bugun oynayacak Grigor Dimitrov karsisinda. 4 numarali kortta TSİI 18.00'da baslayacak ilk macin ardindan, ikinci sirada kortta olacak. Daha once kariyerinde Dimitrov ile hic karsilasmadi ama 2009 İIstanbul Challenger'da Dimitrov ile birlikte ciftlerde mucadele etmis ve finale yukselmisti. Yani tanidigi biri.

Dimitrov son zamanlarda pek formda degil ve Marsel kesinlikle buyuk sansa sahip. Kazandigi takdirde top 100'e geri donecegini de belirtelim. Haydi Marsel!

14 Ağustos 2011 Pazar

Foto: Cincinnati İlk Tur


Fotoğraflar: @olerafa

Marsel Cincinnati'de Turladı!

Marsel Montreal'de beklenen çekilme haberi gelmeyince Cincinnati'ye geçti ve burada elemelere katıldı. Montreal'e göre çok daha zor olan tabloda ilk turda geçen sene İzmir Cup finalinde karşılaştığı Somdev Devvarman ile oynadı ve maçını 64-76(3) ile kazandı.

Bir sonraki turda rakibi Schoorel. Sezon başında Federer ile yaptığı maç ile dikkat çeken Hollandalı oyuncu Nieminen'i eledi. Kolay maç olmayacak ama Marsel'e güveniyoruz.

Haydi Marsel!

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Marsel Çekilme Bekliyor

Bu haftasonu Rogers Cup elemelerinde oynayan Marsel ilk maçını kazandıktan sonra ikinci maçında Michael Russell'a 5-7 2-6'lik setlerle kaybetti.

Lucky loser sıralamasında Marsel 2. sırada. Haas şimdiden çekildi ve lucky loser sıralamasında en önde olan Yen-Hsun Lu ana tabloya girdi. Marsel'in ana tablo için çarşambaya kadar şansı var. Seribaşı olmayanlardan ilk turda çekilen birisi - ya da seribaşı olanlardan ikinci turda çekilen birisi- olursa Marsel ana tabloda yerini alacak. Birinin çekilmesini bekliyoruz artık..

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Cipolla'ya Kaybetti

Marsel, Washington'daki ilk tur maçında Flavio Cipolla'ya iki sette mağlup oldu.

İlk sete servis kırdırarak başlayan Marsel 2-0 geriye düştü. Üst üste kırdığı servislerle 3-2 öne geçen Marsel, bu oyunda servisini kırdırınca skora 3-3'lük denge geldi. 5-5'e kadar servis kırmasız devam eden sette, Cipolla kendi servis oyununu alarak 6-5 öne geçti. Sette kalmak için servis atan Marsel, karşılaştığı ilk set puanını kurtarsa da ikincisinde başarılı olamadı ve servis kırdırarak seti kaybetti.

İkinci sete de çok kötü başlayan Marsel, bu seti oyun dahi alamadan 6-0 ile kaybedince Washington'a erken veda etmiş oldu.

Maçtan sonra Can Üner de twitter hesabından Marsel'in maçtan önce biraz hasta olduğunu söyledi. Onun da etkisi olmuş olabilir. Marsel'e geçmiş olsun diyor ve bu haftasonudaki Kanada Masters elemelerinde ondan galibiyetler bekliyoruz!

31 Temmuz 2011 Pazar

Video: Top Toplamaca

Marsel Washington'da!

Kurası burada!

Marsel Hamburg'da 2. turda kaybettikten sonra (bununla ilgili detayları Russell'a sormaktan çekinmeyin, maçı takip etti :) ) bir başka ATP 500 tunuvası olan Washington'daki Legg Mason'a katılacak.

Marsel bu turnuvanın elemelerine ismini yazdırmamıştı ve 3. alternatif olarak tabloya dahil oldu. Yani buradan eleme puanı gelmeyecek. 20 puan kazanmak için ilk tur rakibi Cipolla'yı geçmesi gerek ki biz kendisine güveniyoruz. ikinci turda ise seri başı isim Tursunov ile karşılaşacak. O da son haftalarda iyi sonuçlar alamayan bir isim.

Haydi Marsel!

19 Temmuz 2011 Salı

Marsel Hamburg'da

Sopot'ta ilk turda Eric Prodon'a 3-6 3-6 ile kaybeden Marsel haftasonu Hamburg elemeleri oynadı. Puc ve Navarro'yu ikişer sette geçerek adını ana tabloya rahat şekilde yazdırdı.

Ana tablodaki ilk maçını bugün oynuyor. Rakibi Alman Philipp Petzschner. Daha önce hiç karşılaşmadığı bir rakip. Ev sahibi Petzschner favori ama Marsel'in şansı var. Maç TSİ 12.00'da başlayacak ve merkez kortun açılış maçı olacak. Başarılar Marsel'e!

10 Temmuz 2011 Pazar

Foto: Scheveningen Finali

Marsel Finalde Kaybetti

Darcis, Marsel'i 6-3/4-6/6-2'lik skorla mağlup etti finalde.

İlk sette çok hata yapan bir Marsel vardı. İkinci sette önemli anlarda daha iyi oynadı, daha az hata yaptı ve bulduğu ilk set puanında servis kırarak seti aldı. Son setin başında kendi servisinde çok şanssız bir netcord ile puanı kaybedince maçtan biraz koptu ve 4-2'de bir kez daha servisini kırdırarak maçı kaybetti.

Marsel, Sopot challenger'da bu hafta. İlk turda Eric Prodon ile oynuyor. Maç salı günü. Umarız bu hafta olduğu gibi yine livestream olur turnuvadan. Marsel, Amerika Açık ana tablosu için yarı final yapmalı Sopot'ta. Son turnuva Amerika Açık entry list'i öncesi.

(bu maçı kazansa ilk 100'e geri dönecekti Marsel)

Başarılar Marsel'e Sopot'ta. Moral bozmak yok. 3 maç alacağız!

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Marsel Finalde!!!

Marsel finale yükseldi biraz önce Augustin Gensse'yi 1-6/6-3/6-1'lik setlerle mağlup ederek. İlk sette fazla basit hata yaptıktan sonra ikinci ve üçüncü seti hiç zorlanmadan aldı. İkinci sette 5-0 öndeydi hatta ama biraz ritmini kaybedince üst üste 3 oyun verdi. İkinci kez set için servis atarken tekrar ritmini buldu ve son sete de servis kırarak başlayınca işi kolaylamış oldu.

Marsel finalde Dusan Lojda-Steve Darcis maçının galibiyle oynayacak. O maç da şimdi başlıyor. Marsel yarın finali kazanması halinde Amerika Açık ana tablosunu hemen hemen garantileyecek. Çok önemli bir maç Marsel için, şimdiden başarılar dileyelim.

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Marsel İkinci Turda

Braunschweig challenger'dan ikinci turda elenen Marsel, Schveningen ilk tur maçında Arjantinli genç yetenek Federico Del Bonis'i 6-3/6-2'lik setlerle 65 dakika sonunda, rahat ve çok iyi bir oyunla mağlup etti.

Marsel maç boyunca rakibine servis kırma puanı göstermedi ve rakibinin servisini 3 defa kırmasını bildi. Turnuvanın 1 numaralı seribaşı olan Marsel'in ikinci tur rakibi İspanyol Daniel Munoz-De La Nava olacak. 29 yaşındaki tecrübeli tenisçi dünya sıralamasında 169. basamakta. Munoz, geçen sene bu turnuvada mücadele etmiş, ikinci turda turnuvaya veda etmişti.

3 Temmuz 2011 Pazar

Scheveningen Kurası

Marsel bu hafta da Hollanda'da toprakta. Kurası burada.

Kurası, 1 nolu seri başına göre oldukça kazık olmuş. İlk turda toprakçı Arjantinli Del Bonis var. İkinci turda da İspanyol Munoz-de La Nava gelebilir.

Marsel önümüzdeki iki hafta 100 puan kadar toparlayabilirse US Open'a ana tablodan katılabilir.

Bu arada bu turnuvadan da yayın var!

Bastır Marsel!

Turnuva Sitesinden Fotoğraflar: 2. Tur


İkinci Tur: :(


Marsel çok yakın geçen iki set sonucunda Donskoy'a elendi.

Bu turnuvada Marsel çimden sonra tekrar toprağa dönmüştü. Beklentilerimiz yüksekti ancak genç Donskoy planlarımızı bozdu. Donskoy bu maçtan sonra Monte-Carlo çeyrek finalisti Gil'i de eleyerek finale gitti.

Moral bozmak yok!

29 Haziran 2011 Çarşamba

Turnuva Sitesinden Fotoğraflar: 1. Tur



1. Tur: Kazanıldı!


Marsel bizi önce üzdü, sonra sevindirdi. Hep böyle olsun. Skor 46-63-63.

Marsel ikinci sette de, üçüncü sette de servis kırdırıp geri düştü ama toparlanmasını bildi. Bu tarz krizlerden kurtulabilmesi çok sevindirici. İyi servis atmış gibi görünmesine rağmen sadece 2 servis kırma puanı kurtarmış ama bu istatistik de düzelecektir.

Devam Marsel!

27 Haziran 2011 Pazartesi

Braunschweig Kurası

Şurada!

Marsel'in çeyreğindeki en tehlikeli isim Gil bence. İlk truda Millot var, çeyrekteki onca elemelerden gelen isimden biri denk düşseymiş keşke.

Zemin kırmızı toprak.

Haydi Marsel!

13 Haziran 2011 Pazartesi

Tenis Doğumgünleri Köşesi

Ilhan was actually born in Uzbekhistan, so the story of how he came to Turkey is probably pretty interesting. According to Wikipedia, his real name is “Marsel Khamdamov.” He moved to Turkey with his mother (his father is deceased) in 2004, after he’d already been playing the game about 10 years. In 2007, he leaped from No. 1327 to No. 320.

He has blossomed into a viable player the last couple of years, breaking into the top 100 at No. 87 just before the Australian Open this year.

On the ATP Tour web site, Ilhan states his ambition as “to finish inside the Top 100 for 10 consecutive years.” We like the reality he lives in.

He was the first Turkish played to win a Challenger, and the first to reach the second round of a Slam when he beat Christophe Rochus in a five-set thriller at the U.S. Open in 2009.

He defeated Tommy Haas (who had been returning from more than a year off) in the first round of the French Open this year, in four sets. Ilhan had moved through the qualifying to get there; he ended up losing in the second round to Guillermo Garcia-Lopez of Spain – 13-11 in the fifth set but earned himself a nifty 25,000 Euros for his week’s work

http://blogs.montrealgazette.com/2011/06/11/tennis-birthdays-june-11-2011/?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

Olmadı

Skor 4-6/7-6/13-15.

Çok iyi servisçiydi Janowicz ve bu özelliğini iyi kullandı bugün. Marsel maça 2 kez üst üste servis kırdırarak başlamasa aslında alabilirdi belki. Tie-break oyunundan hemen sonra sete servis kırarak da başladı, arada 2maç puanı da çevirdi ama hem break şanslarını kullanamadı hem de üstü üste gelen 3 maç puanının sonuncusunu alamadı.

Biraz daha olumlu olması lazım Marsel'in.

Biz ona güveniyoruz.

12 Haziran 2011 Pazar

Wimbledon Başlıyor!

Marsel'in kurası çıktı. Yarın ilk tur maçında Polonyalı Jerzy Janowicz ile oynayacak. Genç oyuncu çok iyi bir servisçi ve ilk tur için zorlu bir rakip sayılabilir. Marsel bu maçı kazanırsa kurası daha açık gözüküyor.

Başarılar Marsel'e. Ana tablo bekliyoruz ve istiyoruz!

11 Haziran 2011 Cumartesi

Hey... Marsel?


Yukarıdaki arkadaşları senin için eğittik. Sağdaki biraz sorun çıkarttı ama kusuruna bakmazsın artık.

Mutlu yıllar! :)

8 Haziran 2011 Çarşamba

Queens'ten Sesler

gauloises

gauloises

gauloises

6 Haziran 2011 Pazartesi

Video: Karikatür Marsel!

Foto: Queens 1. Tur


Marsel İkinci Turda!


Şaşırdık mı? Hayır!

Rahat maç olmuş Marsel için. 2 setlik maçta 12 ace ve sadece 2 servis kırma puanı verip ikisini de çevirmiş olması güzel şeyler.

Rakip henüz belli değil. Belli olunca ekleriz (Bellucci oldu!).

Devam Marsel!

4 Haziran 2011 Cumartesi

Video: Marsel Spor Haberlerinde

Marsel'in Rakibi Hajek

Kura burada.

Dualarımız kabul oldu ve Gasquet'in çekilmesiyle Marsel ana tabloda kendine yer buldu. İlk tur rakibi Hajek, olsası bir ikinci turda ise Bellucci-Dimitrov galibi ile oynayacak. Kuradan memnunuz.

Gelsin puanlar!

2 Haziran 2011 Perşembe

Yok Mu Çekilen?

Bugün Marsel ana tabloya 3 kişi uzaktaydı. Ama az önce gelen tweet der ki sadece 1 kişi kalmış Marsel'in önünde.

O iki kişinin kim olduğunu bilmiyoruz ama aklımızda bazı adaylar var kalan 1 kişi için.

Yok mu çekilen Marsel'in önünden???

Edit: Çekilenler Berankis ve Fish. Berankis değil ama Fish sürpriz. Bu akşam 23.00'a kadar biri daha çekilirse Marsel ana tabloda. Çekilmezse yarın eleme oynayacak.

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Marsel'in Roland Garros Macerası

Marsel'in Guillermo Garcia-Lopez'e 5 sette yenildiği maç sonrası Marsel'i kortta destekleyen bizler yıkıma uğramıştık. File önündeki el sıkışma sonrasında 60 saniye kımıldamadan yerimde durdum ben şahsen. Aynı şekilde eski Türkiye şampiyonu, Davis ve Fed Kupası takımı kaptanı yakın arkadaşım Erhan Oral'ın da yüzünden düşen bin parçaydı.

Ama hemen akabinde yanımda ve Erhan Oral ile benim aramda oturan Marsel'in antrenörü, çok sevdiğim arkadaşım Can Üner kafasını iki eli arasına almış yere bakar halini gördüm ve silkindim. Kendime geldim ve "bana ne oluyor?" dedim. Evet muazzam bir maç oynanmıştı ve kaybeden maalesef hepimiz olmuştuk. Hatta o kadar sıkı bir maç olmuştu ki toplam puanlarda Garcia-Lopez, Marsel'i ironik şekilde sadece 1 puanla geçmişti (174-173). Nihayetinde hayatın devam ediyor olduğunu hatırladım. Sevgili Can'ı bekledim ve kalkıp beraber çıkışa doğru ilerledik.

Kalkıp tribünden dışarı çıktığımızda sevgili Bedri Baykam ve değerli eşini gördük. Hepimizin tanıdığı, saygı gösterdiği ve TED kulübünden lisanslı eski tenisçi abimizdir kendisi (çok az kişi bilir ressam ve yazar kişiliği dışında tenise olan ilgisini). Hatta o da bizim gibi Tommy Haas maçında oturduğu yere oturmuştu tılsım bozulmasın diye. Yani tam karşımıza... Karşılıklı sinyalleşiyorduk; güzel puanlarda beraber alkışlıyorduk, bağırıyorduk. Haas maçı sonrası "tarihi bir maç izledik, tenisimiz 2 gömlek atladı" demişti. Garcia-Lopez maçı sonrası ise dışarıda bana "Türk tenisinin bir 2 gömlek daha ileri atlama şansı gitti" demişti üzgün bir ifadeyle. İkisi de isabetli yorumlardı. Marsel kazansaydı ilk kez bir Türk tenisçi bir grand slam'de son 32'ye kalmış olacaktı.

Hepimizin içi rahat olsun yine de. Hani dedim ya yukarıda sevgili Can'ı görünce hayatın devam ediyor olduğunu anladım diye... İşte o Can'ın ve de Marsel'in olgunluğu sayesinde hayat devam edecek ve Marsel'in başarılarının devamı da gelecek. Nitekim aynı gece beraber vakit geçirdiğimizde Can çoktan bir sonraki hedefe gözünü dikmişti ve her zaman kötü bir sonuç alınmasının akabinde benim de hayretler içinde gözlemlediğim "olsun, daha çok çalışacağız, başaracağız" mesajlarındaki azmini doğrular bir tavır takınmaktaydı. Marsel'in kendisi de yenilginin şokunu atlatmış ve benim endişelendiğim gibi teniste "bunalıma girme" diye adlandırdığımız durumdan çok uzaktaydı. Maçtan bile bahsettik bir süre ve gayet salim düşüncelerle maça geri bakabiliyordu.

Tabii bu pozitif enerjinin bir sebebi vardı. RG, Marsel için bir nevi basamak atlama turnuvası oldu. Sansasyonel bir 2010 yılından sonra, 2011 senesi bir hayli kötü gitmişti başta. Seneyi 9 mağlubiyet ile açmıştı Marsel, ATP'de ilk galibiyeti için mart ayını beklemek zorunda kalmıştı. Ocak ayında en yüksek noktasını 87 numarada bulan sıralaması da bir hayli gerilemiş ve onu RG'de eleme oynamaya zorlamıştı.

Ama işte elemelerde çok güzel 2 maç çıkarmıştı ve her ne kadar skorlar pek belli etmese de son 1 ayda yavaş yavaş kendine gelmeye başladığını hisseden Marsel için, bu ilk 2 maç hislerini doğrulama etkisi yapmıştı. Son eleme turuna çok inançlı bir Marsel çıkmıştı. Aksi bu ya, karşısına da formunun zirvesinde olan Augustin Gensse çıkmıştı. Yine de "bir şeyler iyi gitti mi hep iyi gider" misali, Marsel de lucky loser olarak girmişti ana tabloya Gensse'ye yenilmesine rağmen. Tabloda Haas ile eşleştiğini, kendisini yenen Gensse'nin ise Wawrinka ile oynayacağını gördüğü zaman Marsel de farkındaydı zarların kendi lehine düşeş geldiğinin.

İlk maçına çıktı 17 numaralı kortta Marsel. Çok iyi oynayarak adını 2. tura yazdırdı. Daha da önemlisi oyunundan çok memnundu. Akşam meşhur Champs-Elysees sokağı üzerinde Haagen-Dazs'da dondurma yerken maç hakkında yakınlarından fikir istediğinde gözleri parlıyordu. Formunu tekrar bulmuştu. İşte tam da bu yüzden, Garcia-Lopez'e hayal kırıklığı yaratacak bir biçimde yenilmesine rağmen üzüntüsü büyük olsa da, bu üzüntü kendisini uzun vadede fazla rahatsız etmeyecekti ve etkilemeyecekti. Yolu artık daha fazla genişlemişti. Yenildiğinin ertesi günü Nottingham challenger'dan çekilme kararlarını almışlardı bile. Hedef Queen's Club turnuvasıydı...

Başarılar Marsel! Paris'te bize yaşattığın güzel hafta için de ayrıca çok teşekkürler...

Mert Ertunga

Ekleme: Mert Hoca'ya verdiği bilgiler için sonsuz teşekkür ediyoruz öncelikle. Bunun haricinde kendisinden edindiğimiz bazı bilgileri de not olarak paylaşmak istedik. Marsel ilk iki ön eleme turunu çok agresif oynadıktan sonra Gensse maçında heyecana da kapılarak geri çizginin arkasında çok beklemiş ve gergin oynamış. Servisi ve backhand vuruşu her maçta çok iyiymiş. Lopez maçının son setinde daha iyi oynayan tarafmış ama servis kırma puanlarını da Lopez çok iyi oynamış ve Marsel'in almasına fırsat tanımadan kurtarmış. Bir de ikinic sette daha önceden bahsettiğimiz sakatlık molası konusu var. Göremediklerimiz ile ilgili bilgiler de bu şekilde.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Marsel'den Haber Var!

Şurada.

Alıntılar;

''Bu turnuva ve maç benim için çok büyük tecrübe oldu. Daha iyi çalışıp, Türkiye'yi daha iyi şekilde temsil edeceğim''

Tabi ki!

''Rakibim çok dirençliydi. Bu maçı kazanacağıma emindim ama olmadı. Birkaç kez servis kırma puanından faydalanamadım. Maçın en önemli noktaları bunlar oldu. Biraz tecrübe eksikliğim vardı. Rakibim, zor anlarda daha iyi oynadı. Bundan sonra ben daha fazla tecrübe kazanıp, şanslarımı daha iyi değerlendireceğim''

Tecrübe kazanacağına inancımız sonsuz.

''Maçtan önce verdiği röportajda, kolay maç olmayacağını söylemişti. Onu daha önce Rotterdam'da yenmiştim. Lopez, bu maça hırslı çıktı''

Eh, rakip İspanyol, zemin toprak...

''Bu maçı kazanmak istemiştim ama olmadı. En az dördüncü turu görmek istemiştim. Seneye daha çok çalışacağım''

Canın sağolsun :(

''Son zamanlarda çok iyi oynuyorum. Özellikle servislerde çok geliştim. Bu turnuvada 50 ''ace'' attım, şu an servislerde liderim. Ancak kendimi daha çok geliştireceğim''

Wimbledon! Bekle Marsel'i!

Marsel bir kaç kez raketini fırlatmış maçta ama artık daha az yapacakmış, daha sakin kalacakmış. Biz de bunu bekliyoruz ondan zaten, sakin kalırsa servis kırma şanslarını da harcamaz hem.

Bir sonraki turnuvası da Queens olacakmış! Hey!

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Foto: Roland Garros 2. Tur





Biz Kazandık

G.Garcia-Lopez d. M.Ilhan 6-4/1-6/6-2/4-6/13-11

Maçı anlatmanın bir anlamı yok. Skor her şeyi anlatılyor zaten..

Çok şey kazandığımız bir maç oldu. Tüm dünya Marsel'in adını duydu, taktir etti. Ve Türkiye de...

Buraya biraz bu bloga neden başladığımızı yazayım. Hatırlarsınız bu yılın başında Marsel için işler beklenildiği gibi gitmiyordu. Russell ve ben üzülüyorduk, çünkü Marsel göründüğünden çok daha iyiydi aslında. Bu sonuçlar onun hakkı değildi, en azından biz böyle hissettik. Elden en gelir diye düşünürken sadece ona bir blog adayalım dedik. Belki insanlar tıklar Marsel'i tanır, belki Marsel görür, destek olur diye... Aslında mantıksız tabi ama insan bir şeyler yapmak istiyor.

Bugün hislerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gördüğümüz bir gün oldu. Duyumlarımıza göre bacağının 2. sette morardığı maçta bunu skor tabelasından anlamanın mümkün olmadığı bir mücadele ortaya koydu Marsel. Son sette sayısız servis kırma puanını, rahat hareket edememesinin e etkisiyle kaçırdı. Umrumuzda mı? Değil.

Biz bugün çok şey kazandık. En başta umut kazandık. İnanç kazandık, sabırlı olmanın, çalışmanın karşılık getireceğini öğrendik.

Bu servislerle, bu sabırla ve azimle Wimbledon'da iyi şeyler bakliyoruz ondan. Haydi Marsel!

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Foto: Roland Garros

Niland maçından
Haas maçından

Marsel Kazandı!

Hey! Tommy Haas'ı 64-46-76(1)-64 iel geçti.

Haas'ın taktire şayan direnişiyle oldukça yakın geçen bir maç oldu. Marsel ilk sette 5-1'i buldu ancak seti ikinci servis atışında alabildi. İkinci sete break ile başlayan Haas oldu ancak Marsel 4 oyun üst üste alarak skoru 4-2'ye getirdi. Sonra 4 oyun arka arkaya alma sırası Haas'a geçti ve seti 4-6 kaybettik. Marsel üçüncü sette müthiş bir tie break oynadı ve dördüncü sette de Haas maçta kalmak için servis atarken servis kırarak maçı aldı.

Sırada G. Garcia-Lopez var.

Haydi Marsel!

22 Mayıs 2011 Pazar

Marsel Maça Hazır

Marsel'in blogundan alıntı;

"Marsel'in bacagindaki sislik 2 gün süren yogun tedavi sonrasinda indi. Dün çok hafif, bugünse Bogomolov ile ciddi bir antrenman yapan oyuncumuz yarinki maça hazir. Tüm ekip olarak, eger sakatligi nüksetmezse maçi kazanacagimiza inaniyoruz. Maçimiz yarin (Pazartesi) kort 17'de TSI ile 12.00'de baslayacak ilk maç."

Heeey!!

20 Mayıs 2011 Cuma

Şanssız Şanslı Kaybeden

Marsel güne bizi üzerek başladı.

Gensse ile oynadığı maçta 5-3 gerideyken ilk sette tekrar servis kırdıysa da, sette kalamayarak 6-4 ile kaybetti seti. Olsun, diğer setleri alırdık. Sonra ikinci setin ikinci oyununda servisini kırdırdı, üzüldük. Ama pes etmedik. Derken 3. oyunun ilk puanında Gensse servis attı ve oyun durdu... Durdu... Durdu... Sonra başladığında Marsel arka arkaya puanlar vererek 2 oyun kaybetti ve kazananın Gensse olduğu bilgisi geldi. Kesin düşmüştü Marsel dedim ki TTF tweet ile bunu doğruladı.

Ama sonra yüzümüzü biraz da olsa güldüren bir haber geldi. Marsel LL olarak ana tablodaydı ve üstelik 1 yıldan fazla bir süreden beri teklerde profosyonel maç yapmayan Haas ile oynayacaktı.

Her şey Marsel'in baldırındaki şişliğin inmesine bağlı. Geçmiş olsun Marsel, çabuk iyileş!

19 Mayıs 2011 Perşembe

1 Adım Kaldı!


Marsel bugün Matosevic'i 62-63 ile yenerek elemelerin final turuna kaldı!

Çok rahat bir maçtı. Servis kırarak başlayan Marsel 4-0 öne fırladı. Sonra ikinci setin dördüncü oyununa kadar servis kırma olmadı. Bu noktada sıfıra karşı kıran Marsel setin dokuzuncu oyununda avantaj ile bulduğu tek maç puanını değerlendirerek son tura adını yazdırdı.

Rakibi an itibarı ile oynanan Gensse - Bautista Agut maçı galibi olacak. Gensse önde ama kim gelirse gelsim, Marsel avantajlı.

Ana tabloda görüşmek üzere Marsel!

17 Mayıs 2011 Salı

Marsel Turladı!

Marsel Fransa Açık elemelerindeki ilk maçında Niland'ı 76 (6) ve 64'lük setlerle geçti. Kazanacağını biliyorduk zaten! İlk sette önce servis kırıp sonra kırdıran Marsel, ikinci setin hemen başında yakaladığı tek servis kırma farkla maçı kazandı. Kırdırdığı servis oyunları hariç servisinde zorlanmayan Marsel rakip servislerinden çokça puan aldı.

Sırada Matosevic var!

Marsel'in maçı büyük ihtimalle Perşembe günü oynanancak.

Marsel'i takibe devam!

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Marsel'in Roland Garros Kurası

Marsel Davis Cup'ta arkadaşlarıyla çok iyi işler yapıp takımımızı bir üst gruba çıkardıktan sonra şimdi de Roland Garros'ta! Eleme kurası burada.

Marsel 9 nolu kortta son maçı oynayacak. Rakibi Conor Niland, ama zemin toprak!

Haydi Marsel!

3 Mayıs 2011 Salı

Marsel Madrid'de Elendi

Marsel maalesef Madrid elemelerinde ilk maçında Gimeno-Traver'e 6-7 5-7'lik setlerle elendi. Marsel'i eleyen Gimeno-Traver sonrasında ana tabloya çıkıp ilk turda da Richard Gasquet'i eledi, yoluna devam ediyor. Bu da dişli bir rakibe kaybettiğini gösteriyor Marsel'in. Kötü kuraydı.

Bir sonraki durak Davis Kupası. 3. grup maçları için haftaya Makedonya'nın toprak kortlarında olacak Marsel Türkiye takımıyla birlikte.

30 Nisan 2011 Cumartesi

Marsel Madrid'de

Marsel Madrid Masters elemelerinde oynuyor bu hafta. İki maç kazanması lazım ana tablo için. İlk rakibi İspanyol Daniel Gimeno-Traver. Yenerse Javier Marti veya Ruben Ramirez Hidalgo ile oynayacak. Yani yine bir İspanyol ile.

Maç bugün TSİ 12.00'da başlayacak 4 numaralı kortta. Başarılar Marsel!

27 Nisan 2011 Çarşamba

Marsel Finalde Kaldı

Marsel elemelerin finalinde 64-60 ile yenilerek elendi Ungur'a.

Bugğne kadar bekledik yazmak için zira Marsel LL listesinin ilk sırasındaydı. Ama o da olmadı.

Kısfmet.

Marsel bundan sonra Madrid'e gidecekmiş.

Heyecanla bekliyoruz!

25 Nisan 2011 Pazartesi

Bir Maç Uzaklıkta

Marsel, dün Belgrad'da oynadığı ikinci eleme turu maçında Nicolas Devilder'i 3-6 7-6 6-1'lik setlerle mağlup etti. İkinci sette Devilder maç için servis atarken Marsel servisi geri kırmayı başardı ve son sette rakibinin direncini kırarak kendisine büyük özgüven verebilecek bir galibiyet aldı.

Son rakip bugün Adrian Ungur. Rumen oyuncu ATP sıralamasında 170 numarada. Marsel bu maçı kazandığı takdirde ana tabloya yükselmiş olacak. Başarılar!

23 Nisan 2011 Cumartesi

Bizim Çocuğumuz Kazandı!

7-5'lik iki set ile!

Setler birbirinin kopyası gibiydi sanıyorum. İzlemeye başladığımda ilk sette durum 5-4 Marsel lehineydi ve Marsel set için servis atıyordu. Burada servis kırdırdı. İkinci sette de 5-4'te servis atarken sevis kırdırdı. Ama önemli olan sonuç!

Final turu için önümüzdeki engel Devilder.

Yarın aklınız Marsel'de olsun!

Devam et Marsel!

Marsel'in Sırbistan Elemeleri Kurası

Burada!

Açık bir kura gibi görünüyor. İlk turda daha çok çiftlerde mücadele eden Dusan Vemic var. Marsel'in bölümündeki diğer seri başı ise Ungur.

Haydi Marsel!

17 Nisan 2011 Pazar

Marsel Elemelerde Kaldı

Çok yaklaştı ama olmadı. 64-57-76(5) ile bitti maç.

Marsel ilk sette rahat bir oyun ortaya koydu ve tek break fark ile seti aldı. İkinci setin hemen başında servis kırdırdı, sonra toparlandı, tam tie break görecegiz derken sette kalamadı. Sonraki sete servis kırarak başladı, sonra kırdırdı, kırdı ve yine kırdırdı. Tie-break'te 5-2'yi de gördü ama olmayınca olmuyor...

Sağlık olsun...

Minar Maçı Fotoğrafları

Photogallery Rai.TV - Rai Open - Ilhan vs Minar - Central Court - 15/04/2011

Marsel Barcelona'da

Marsel bu hafta ATP 500 turnuvası olan Barcelona elemelerinde mücadele ediyor. Dün elemelerdeki ilk maçında wild card ile turnuvaya katılan İspanyol Ignacio Coll-Riudavets'i 6-2'lik iki setle rahat geçti.

Bugün elemelerdeki ikinci ve son maçında Fransız Benoit Paire ile karşılaşacak. Paire, elemelerdeki ilk maçında Conor Niland'ı 4-6/6-0/6-3'lük setler sonucunda eledi. Paire ile Marsel daha önce hiç karşılaşmadı. Kazanılabilecek bir maç. Başarılar Marsel!

15 Nisan 2011 Cuma

Marsel Yine Çeyrekte Kaldı

Marsel Roma'daki çeyrek final maçında Ivo Minar'a 3-6/4-6'lık setler sonucunda elendi. Maç oldukça hızlı geçti. Sadece 57 dakikada bitmesi durumu özetliyor aslında.

İlk sette iki kere servisini kırdıran Marsel, 5-1'de maçın kendi adına en iyi oyununu oynayıp servis kırdı ama 5-3'te bir kez daha servis kırmayı başaramayınca seti kaybetti. İkinci sete daha iyi başladı ve Minar'ın servis oyunlarında 30'u görmeyi başardı hep ama 3-3'te kendi servisindeki kötü bir oyun maça mal oldu.

Marsel maç boyunca çok rahat gözüktü. Kaybetmeyi de pek umursuyor gibi değildi. Böyle görmeye alışık değilizdir. Muhtemelen yarın başlayacak Barcelona elemelerine gitmek istedi çünkü orada daha fazla puan alma şansı olacak. Barcelona elemelerindeki kurası bu akşam çıkacak. Beklemede kalın...